Geleceği Şekillendiren Kadınlarımızın Ağzından

GELECEĞİ ŞEKİLLENDİREN KADINLARIMIZIN DEĞERLERİNİ BİLELİM, ÇÜNKÜ KADINLAR ARTIK KENDİ SESLERİ OLMAK İSTİYOR.

Kadınlar; artık başkalarının onları korumak zorunda kalmadığı, kendi seslerinin kendileri olmalarını istiyor. Sokak ortasında öldürülmemek, değerlerinin bilinmesini istiyor. Her kadın özeldir ve kutsaldır. Kutsal olan bir varlığa eziyet etmek, hor görmek ise kesinlikle yanlıştır.

Günümüzde ataerkil toplum yüzünden, kadınlar hep ikinci plana atılıp yok sayılmaktadır. Bunun sebebi ise toplum ve eğitimsizliktir. Eğitimde de sorun vardır. İyi eğitimle ve okullarda bu konuyla ilgili verilecek derslerle bu durum bir tık aşılabilir.

Yüzyıllardır süregelen, toplum sorunudur. Eğitimden tutun sosyal yaşama kadar kadın hep ikinci plana atılmıştır. Bunun sonucunda da feminizm adı altında fikir akımı ortaya çıkmıştır. Bu fikir akımı sayesinde, biraz da olsa seslerini duyurmaya çalışmışlardır.

Şimdi, kadın ölümlerinin çoğalması ise gündemde. Adaletsiz bir dünyada yaşıyoruz. Kadını öldürmek marifet sayılıyor. Namus adı altında hergün onlarca kadın öldürülüyor. Sonrada hiçbir şey olmamış gibi hayatlarına devam ediyorlar. Bir kadının hatta bir insanın canını almak, bu kadar ucuz olmamalı.

Bu konuda eğitimin ne kadar önemli olduğunu görüyoruz. Eğitimsizliğin ve zihniyetsizliğin sonucunun kadınlara bağlanması ise tam bir vahşet. Onlarca hatta yüzlerce çocuğun gözleri önünde anneler katledildi. Bunun ne insanlıkta ne de hayvanlıkta yeri var. Bir hayvan bile edemeyen o insanlar, cezalarını katiyen çekmeli.

Kadınlar artık kendi sesleri olmak istiyor. Kimsenin onları korumak ve savunmak zorunda kalmadığı bir yaşam istiyor. Kadınlar adına konuşulmamasını, kullanılmamasını istiyorlar. Sosyal hayatta yaşama, eğitim, eşitlik istiyorlar.

Ülkenin onların deyimiyle 'koruyucu'  kesimi hala kız çocuklarının okutulmaması gerektiğini düşünüyor. Aslında başlı başına bu insanlara eğitim verilmeli. Bir insan bu kadar sığ düşünceli olamaz. Kızını okutmamak nedir. 21.yüzyılda hala bunun konu olduğuna inanmak gerçekten çok zor.

Bu koruyucu kesim, kendini üstün görüp kadını aşağılar. Güya kadını 'koruduklarını'  iddia ederler. Bunun için koruyucu kesim deniliyor. Keşke ilk başta kendilerinden koruyabilselerdi.

Bu insanlar, kendilerini hep üstün görürler. Ataerkil bir düşünce yapısına sahiptirler. Erkek yapar ama kadın yapamaz derler hep. Erkeğe her şeyi mübah görürler. Çocuk olarak erkek çocuğu isterler, kız olunca gerilirler. Bunların hepsi aşırı cahilliğin getirdiği özgüvendir.

Bir de bunlara susan kadınlar var. Zaten önlerinde de iki seçenek oluyor. Ya bu kadar insanla başa çıkmayacağını düşünüp savaşmayan, ya da içindeki insanı susturmayan. İçinizdeki insanı susturmayın. Göz yummayın. Çünkü bizler göz yumdukça daha çok çoğalıyorlar. 

Bizler göz yumdukça kadını daha çok iteliyorlar. Kadının, bir yerlere gelmesini istemiyorlar. Çünkü korkuyorlar. Güçlü olan kadınlardan kaçıyorlar. İşlerine böylesi geliyor. Alışmışlar susturmaya. Kadınların kendi sesi olması onları rahatsız ediyor.  

Çok bencilliğin getirdiği sorunlar bunlar, kendilerini adeta tanrı sanıp öyle davranışlar sergiliyorlar. Kalpleri çok kötü, bunun için yapıyorlar. Bir kadının ezilmesi hoşlarına gidiyor. Bir de bunlar yetmezmiş gibi şiddet uyguluyorlar.

Kendilerinde o hakkı görüyorlar. Kadına şiddetin arttığı bir toplumda yaşanılmakta. Bunun sebebi ise suskunluk. Susuldukça bu insanlar daha çok artmakta ve etrafımızı sarmakta.